×
WEB MAIL TELEFON REHBERİ ÖĞRENCİ BİLGİ SİSTEMİ AÇILAN DERSLER UZAKTAN EĞİTİM KAMPÜSTE YAŞAM KÜTÜPHANE PORTALI ULAŞIM

Tema: [Gerçek mi?] “Gerçeğin işaretler aracılığıyla yapılandırılması”

“Su birikintisindeki insanın gerçek, senin ise onun yansıması olduğunu hiç düşündün mü?”
Bill Watterson, Calvin and Hobbes

Sözlük “gerçek”liği, “gerçek oluşun niteliği ya da fiili varoluşa sahip olma” olarak tanımlamakta, “nesnel var oluşa sahip olma” ve “gerçeklik alanında bir yerde bulunma” olarak betimlemektedir.

Her ne kadar gerçeklik kavramı Plato ve Aristo’dan beri sorgulanıyorsa da, patlayan yeni medya teknolojileri, malzemesiz objeler ve bilgi üretiminin arttığı, kaynaksız bilgi tarafından örülmüş bir dünyanın deneyimlendiği, tüketim ile kapitalizmin yükseldiği aşırı gelişmiş post-modern toplumlarıyla 21. Yüzyıl, gerçeklik kavramının derin bir sorgulamasını hak etmektedir.

“Gerçeklik imgesini”, sahici olan varoluştan daha gerçek görünen televizyon ya da film aracılığıyla ediniyoruz. Dünya nüfusunun büyük bir parçasında hayatın sürekli ve eşzamanlı erişilebilir denetim dışı bir medya tarafından belirlenmekte olması, gündelik hayatın gerçeklik algısında kayda değer bir etkiye sahiptir.

Televizyondaki karakterler, etten kemikten olanlardan daha canlı görünüyor, video oyunlarındaki ya da dizilerdeki karakterleri kendi ailemiz ya da arkadaşlarımıza göre daha yakından tanıyoruz. Bina imgelerinin, inşa edilenlerle hiçbir ilişkisi yok.  Bilgisayar destekli benzeşim ortamları hayali dünyalar kadar gerçek dünyada fiziksel bulunuşu da temsil ediyorlar. Tabloları sanal müzelerde, savaşları oturma odalarımızdan izlemekteyiz.

Şimdilerde araştırmacılar ve mühendisler birtakım grafikleri televizyon ya da bilgisayar ekranından söküp çıkarmakta ve onları gerçek dünyanın ortamları ile bütünleştirmektedirler. Gördüklerimizin, duyduklarımızın ve hissettiklerimizin arttırılması yoluyla, gerçek olanla bilgisayar tarafından üretilmiş olanın arasındaki sınırı bulanıklaştıran bu  yeni teknolojiye “şişirilmiş gerçeklik” adı verilmektedir.

Tüm bu teknolojiler, gerçek ile hayal arasındaki sınırı kırmakta, gerçek değilken “gerçek” i gibi durmaktadır. İnsan deneyimleri ile derin ilişkili bir disiplin olarak göstergebilim, 21.yüzyılın gerçekliğini tartışmak için bu konferansta kuramcıları, akademisyenleri, sanatçıları, araştırmacıları ve öğrencileri biraraya getirmeyi amaçlamıştır.

Göstergebilim toplantıları disiplinlerarası bir ortamı kurgulamakta ve farklı disiplinlerin aynı tema altındaki üretimlerini tartışma olanağı sağlamaktadır. Sanal ortam ve teknolojik girdilerle gerçeğin 21. yüzyıl başında yeniden tanımlanması gereği, [Sahici mi?] “Gerçeğin işaretler aracılığıyla yapılandırılması” temasını konferansın odağına yerleştirmiştir. Göstergebilim çalışmaları, yeryüzünün anlamlandırılması üzerine odaklanır. Bu anlamlandırma çabaları, toplumumuzda bugün yaşananlar göz önünde bulundurulduğunda gerçeğin belirlenmesinde toplumu yönlendirici ve geliştirici olması nedeniyle değerlidir.

Konferans teorik tartışmalarla birlikte, görsel performansları, çalıştayları ve poster sunumları da içermektedir.

Sınırlayıcı olmamakla birlikte konferans altbaşlıkları şöyle sıralanmıştır:

–  Gerçek nedir?
–   Ben gerçek miyim?
–   Paralel Gerçeklikler
–   Eşzamanlı Gerçeklikler
–  Yapılandırılmış Gerçeklikler
–   Gerçekliğin Anlamı
–    Kurgusal Gerçeklikler
–   Görsel Gerçeklikler
–   Metinsel Gerçeklikler
–   Gerçeklik & Görünüm
–   Benzetmeli Gerçeklikler
–   Parçacıl Gerçeklikler
–   Sanal Gerçeklikler
–   Arttırılmış Gerçeklikler

Konferansın web sayfasını ziyaret etmek için tıklayınız.